What a Great Game, You Should try

19 Eylül 2011 Pazartesi

AŞK

Bu meyhane seninle mi kalabalık ansızın
sen mi getirdin denizi eski koylardan
Dizin dizime değiyor, rakılar boz bulanık
yüzümüzde sevda portrelerinin karakalem çalışması
tabaklarımızdaki balık iskeletine bakıyoruz
kemancı Itri’den, biz mahilerinden mahmur
giderken yorgun, tipi yemiş ve uykusuz
sana göstermeden kıvılcım çaldım gözlerinden
ateşin sesi bu, tutuşmasından anlıyorum
bardaklara alazların parıltısı çarpıyor
bu meyhanede kuş sesleri yoktu eskiden
sen mi açtın tüm kafeslerin kapısını
kanadın kanadımda susuyoruz
Bu meyhane seninle mi kalabalık ansızın
seninle mi sesini yükseltiyor su
Sonra bir kelebek oldun, Ceneviz’li matador
pelerinlerinle sardın incecik kadınları
tüm öpüşlerini göl kıyısında yosunlara gömdüler
o şiirin taslaklarını getirdim, bak işte yalnızlığın
yoksa niye ürpereyim sakalının kokusuyla
elin elime dokunurken tel telde ısınıyor
bunca renkle baş edemem, çürür kırmızı
poyrazlarım kente iner sen yokken
kurtlar ısırır yalnızlığımı
şarkı hırsızlığına başlarım, bak! önceden söylüyorum
ellerinin ellerime değen uğultusu başka nasıl saklanır
Aşk da yorulur çok bedende gezinmekten
Sesin yüreğimin kapısını çalıyor
Hız alır aşk çarka dönen yürek pervanesinden

                                                                          Arife Kalender



0 yorum:

Yorum Gönder