What a Great Game, You Should try

11 Eylül 2011 Pazar

TITANIC (VİOLET JESSOP UN LANETİ) BÖLÜM -1-

VİOLET JESSOP'UN LANETİ
Titanic. Titanic. Titanic.
            Bu gemiye dair her şey büyük. Büyük gemi. Büyük felaket. Büyük enkaz. Büyük film.
Sizi yaşananların detaylarıyla sıkmayacağım. Eminim birçok kez duymuşsunuzdur. Ayrıca, ben burada batmayan Violet Jessop'tan bahsetmek istiyorum.
Ne düşündüğünüzü biliyorum. Batmayan Molly Brown, değil miydi o? Elbette ama siz başka bir hikayeden bahsediyorsunuz. Molly tek bir deniz kazasından kurtuldu. Violet Jessop ise, her nasılsa, üç!
Önce, Violet'in yaşam öyküsüne bakalım ve bu felaketlerden nasıl zarar gördüğünü öğrenelim.http://hayatizmlove.blogspot.com/
                Violet, 2 Ekim 1887'de, ailesi Dublin'den Arjantin'e göç ettikten kısa süre sonra doğmuştu. On sekiz yaşına geldiğinde babası öldü ve annesi de tası tarağı toplayıp Avrupa'ya geri dönmeye karar verdi.
Violet, yirmi bir yaşına geldiğinde, hangi mesleği seçmek istediğine karar vermişti. Hostes olmak istiyordu. Hayır, bir uçak hostesi değil; büyük bir geminin kamarotu. Kamarot, zengin insanların kaprisleriyle uğraşan kamara hizmetçileri için uydurulmuş şık bir isimdi.
îlk yolculuğu, 28 Ekim 1908'de denize açılan Royal Mail'in Ormoco'sunda başladı. 28 Eylül 1910'da, White Star Hattı'na geçti ve Majestic adlı gemiye bindi.
White Star, sermayedar J.P. Morgan'ın büyük mali yardımı sonucunda, tüm zamanların en büyük gemilerini inşa etme projesine başlamıştı. Üç tane kardeş gemi yapılacaktı: Olympic, Titanic ve Gigantic.
                  En büyük gemiler için, en iyi ekibe ihtiyaç vardı. Şirketin hatlarında çalışan her gemiden en iyiler özenle seçildi. Violet Jessop seçilmiş olanlardan biriydi. Genç, çalışkan ve çekiciydi.
Denize açılan ilk gemi Olympic oldu. O zamana kadar îngi-liz bayrağını taşımış en büyük ve en iyi gemiydi. Violet Jessop da birinci sınıf bölümünde kamarot olarak görev yapıyordu.
Olympic'in ilk seferleri olaysız geçti. Ancak, beşinci yolculuk aynı ölçüde şanslı değildi. 20 Eylül 1911'de, Kaptan E.J. Smith'in (evet, battığında Tîtanic'i komuta
eden aynı kaptan) yönetimi altındaki Olympic, küçük İngiliz kruvazörü HMS Hawke ile çarpıştı. Hawke, Olympic'in omurgasına doğru, su düzeyinin altında on iki metre uzunluğunda derin bir yarık açtı. Her iki gemi güçlükle limana ulaştı. Olympic'in acil tamiratı sebebiyle, Titanic'in tamamlanması yaklaşık bir ay gecikti.
Eee? Ne olmuş ki, diyebilirsiniz. Ama öykümüz daha bitmedi. Okumaya devam edin...
White Star'ın kıymetli bir çalışanı olan Violet, yeni denize açılan Titanic'e transfer edildi.
Bu gemide başına neler geleceğini hepimiz biliyoruz sanırım.
Evet, Titanic 15 Nisan 1912 tarihinde Kuzey Atlantik'in dibini boyladığında, Violet de bahtsız gemideydi. Titanic heybetli buzdağına çarpıp okyanusun dibine doğru inişine başladığında, odasında kitap okuyor ve uyukluyordu. Görevlilerden biri olduğu için, tüm yolcular tahliye edilene kadar cankurtaran sandallarından birine binmeyi düşünmüyordu. Birkaç kilometre ötede başka bir geminin (büyük ihtimalle, motoru ve telsizi kapalı duran Californian) ışıkları gözüküyordu ve herkes bu geminin gelip kendilerini kurtarmasını bekliyordu.
Görevliler, dil sorunu sebebiyle, göçmen kadınları sandallara bindirmekte zorlanıyorlardı. Bir görevli, diğer kadınlara örnek oluşturması için cankurtaran sandallarından birine binmesini istediğinde, Violet arka tarafta bekliyordu. Violet sandala bindi, kucağına bir bebek verildi ve diğerleri de onu izledi. Sandal suya indirildi. Violet, geride bıraktıkları insanların büyük ihtimalle öldüklerini ancak ertesi gün Atlantik'in ortasında beklerlerken anladı.
Violet'in cankurtaran sandalı, kurtarma çalışmalarına yardım etmek için Akdeniz güzergahından dönen Carpathia tarafından kurtarılan son sandaldı. Carpathia, kurtulanlar ve cesetlerle birlikte New York'a döndü. Violet kimseyle konuşmama kararı aldı ve ilk gemiyle İngiltere'ye dönmeyi bekledi.
Titanic'in batışının ardından, Olympic de altı ay sürecek düzenlemeler için limana geri çekildi. Bazı yapısal değişiklikler yapıldı ve cankurtaran sandallarının sayısı artırıldı. Geminin yeniden elden geçirilmesi tamamlandığında, Violet yeniden görev aldığı Olympic''te denize açıldı. Birinci Dünya Savaşı patlak verene dek gemide kaldı. Savaşta faydalı olmak istediğinden, hemşire olarak Gönüllü Yardım Müfrezesi'ne katıldı.
Bu sırada, büyük kardeş gemilerden üçüncüsü olan Gigantic için (Allah'tan sadece üç tane yapıldı) çalışmalar başlamıştı. Gigantic ismi çok fazla Titanic'i çağrıştırdığından, isim Brittanic olarak değiştirildi. Daha sonra, 13 Kasım 1915'te, Brittanic'e resmen el koyan İngiliz Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gemiyi bir yüzer hastane olarak tamamladı. Gemi ilk yolculuğuna 23 Aralık 1915 tarihinde başladı.

0 yorum:

Yorum Gönder